çocuk gibi
1çocuk gibi — 1) yetenekleri gelişmemiş, çocuk kalmış Çocuk gibi adam. 2) kolay kanar, kolay inanır Sen de çocuk gibisin, o adamın sözüne inanılır mı? …
2çocuk gibi sevinmek — çok sevinmek …
3çocuk — is., ğu 1) Küçük yaştaki oğlan veya kız Çocuğun bir sütninesi vardı. R. H. Karay 2) Soy bakımından oğul veya kız, evlat Anası olacak bir kadın çocuğu omuzundan yakalamış. B. R. Eyuboğlu 3) Bebeklik ile erginlik arasındaki gelişme döneminde… …
4çocuk kalmak — büyümüş olmasına rağmen çocukça düşünceler taşıyıp çocuk gibi davranmak Araya araya bu oyunu mu buldun? Ayol sen sahiden çocuk kalmışsın. R. H. Karay …
5elmas gibi — çok iyi, çok değerli Elmas gibi kalbi var. Elmas gibi bir çocuk …
6bülbül gibi bilmek — çok iyi öğrenmiş olmak Çocuk dersi bülbül gibi bildiği hâlde, Mükremin Hoca, bir türlü tam numara atmazmış. H. Taner …
7nur topu gibi — sağlıklı, çok güzel ve temiz (çocuk) Oğlan nur topu gibi idi. P. Safa …
8haydut gibi — 1) insana korku veren, iri yarı (kimse) 2) yaramaz ve sevimli (çocuk) …
9topaç gibi — vücutça toplu ve sağlıklı (çocuk) …
10böcek gibi — ufak tefek ve esmer (çocuk) …