çerçeve

  • 31resimlik — is., ği 1) Resim takmaya yarayan çerçeve Nevin salonda asabi dolaşıyor, bazı küçük vazoların, resimliklerin, heykellerin yerlerini değiştiriyor. P. Safa 2) Albüm …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 32sığışmak — nsz Ancak sığmak, güçlükle sığmak Bir başka fotoğrafı ona doğru tuttum; çerçeve içine sığışmak için herkes birbirine yapışmıştı sanki. T. Dursun K …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 33sohbet — is., Ar. ṣuḥbet 1) Dostça, arkadaşça konuşarak hoş bir vakit geçirme, söyleşi, yârenlik, hasbihâl Biraz evvelki sükûtu şimdi hararetli bir sohbet takip ediyordu. H. C. Yalçın 2) ed. Söyleşi Tam fikir ve sanat sohbetlerine yakışan bir çerçeve… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 34söve — 1. is., mim., Fr. seuil Pencere ve kapı kenarlarındaki süs kalıpları Cebinden çıkardığı yassı uçlu bir demiri söve ile çerçevenin arasına sokarak camı da yukarı sürdü ve rezeledi. H. R. Gürpınar 2. is. 1) Kapı ve pencerenin yerleştiği kasa,… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 35şasi — is., Fr. châssis 1) Fotoğrafçılıkta içine duyarlı bir cam veya kâğıt konulan, yassı, ışık geçirmez kutu 2) Yapı işlerinde sürme çerçeve 3) Motorlu kara taşıtlarının iskelet bölümü …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 36tasarım — is. 1) Zihinde canlandırılan biçim 2) Bir sanat eserinin, yapının veya teknik ürünün ilk taslağı, desen, tasar çizim, dizayn Kentsel tasarım. Çevre tasarımı. 3) Bir araştırma sürecinin çeşitli dönemlerinde izlenecek yol ve işlemleri tasarlayan… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 37çârçûbe — (F.) [ ﻪﺑﻮچرﺎچ ] çerçeve …

    Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • 38gayıt — 1. tedbirli olmak 2. çerçeve …

    Beypazari ağzindan sözcükler