çekirdek
1çekirdek — is., ği 1) Etli meyvelerin içinde bir veya birden çok bulunan, çoğu sert bir kabukla kaplı tohum Kayısı çekirdeği. Zeytin çekirdeği. Karpuz çekirdeği. 2) Yenmek için satılan kabak veya ayçiçeği tohumu Şimdi bir sinemada kabak çekirdeği yiyorlar.… …
2çekirdek aile — is., top. b. Anne, baba ve henüz evlenmemiş çocuklardan oluşan aile …
3çekirdek kahve — is. Çekilmemiş veya dövülmemiş kahve …
4iki dirhem bir çekirdek — çok güzel ve özenli giyinmiş İki dirhem bir çekirdek kadınların başlarında şemsiye, ellerinde de yelpaze. S. Birsel …
5İKİ DİRHEM BİR ÇEKİRDEK — Mc: Pek süslü yerine kullanılır bir tabirdir. Osmanlı altını iki dirhem bir çekirdek ağırlığında olduğu için bu tâbir meydana gelmiştir …
6bir çekirdek geri kalmamak — bütünüyle denk olmak …
7UCAM — Çekirdek …
8çikerdek — çekirdek …
9MİLDEM (MİLDÂM) — Çekirdek dövdükleri taş. * Ahmak ve iri vücutlu kimse …
10NEVAT — Çekirdek, hurma çekirdeği. * Yirmi veya on adet. * Bir veya on okka altın. Beş dirhem altın. * Düşman …