çılgın

  • 91mücevher — is., Ar. mucevher Değerli süs eşyası Sevdiği kadını mücevherler ve pırlantalara gark eden çılgın ve müsrif fakat zevk sahibi bir âşık... A. H. Tanpınar Birleşik Sözler mücevher kutusu mücevher mahfazası mücevher tarih …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 92taraftar — is., Ar. ṭaraf + Far. dār 1) Yandaş Siz işin olmaması taraftarısınız. A. Gündüz 2) sp. Sporcunun veya sporcuların temsil ettikleri renklere, kulübe veya bayrağa bağlı kimse Taraftara aklını peynir ekmekle yediren çılgın ve ilkel spor basını bu… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 93uluma — is. Ulumak işi Çılgın gözlerini haddinden fazla açarak uzun uzun bir havlama, bir ulumadır tutturmuş. A. Ş. Hisar …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 94yağdırmak — i 1) Yağmasını sağlamak 2) nsz Bir şeyi aralıksız ve çok sayıda atmak, indirmek, savurmak Taş yağdırmak. Kurşun yağdırmak. 3) nsz Vermek, söylemek Cemal Paşa, çılgın, Adana ya, Afyon a şiddetle emirler yağdırıyordu. F. R. Atay 4) e, nsz, mec. Bol …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 95zırdeli — sf. Aşırı deli, çılgın Çocukları idare etmek şöyle dursun, kendisi onlardan besbeter bir zırdeli idi. R. N. Güntekin …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 96zıvanadan çıkmak — 1) çok sinirlenmek, öfkelenmek Dürdane Hanım ın aşkı seni zıvanadan büsbütün çıkarmış. H. R. Gürpınar 2) aklını yitirmek, çılgın gibi davranmak Kaç zamandır zaten bir acayipleşen oğlanın artık adamakıllı zıvanadan çıktığına hükmediyorlardı. H.… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 97zincir vurmak — 1) (birine) elini ayağını bağlamak 2) (birine) özgürlüğünü elinden almak Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım, / Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım. M. A. Ersoy …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 98dîvâne — (F.) [ ﻪﻥاﻮید ] deli, çılgın …

    Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • 99cinli — sif. Dəli, ağlı yerində olmayan, çılğın. <Səfi:> Boyunduruğu yerdə qalar, Xanqulu cinlidir, xata törədib dağa qalxar. S. R.. // Hirsli, acıqlı. Qaranın cinli gözləri mülayim bir işıqla doldu. . Ə. M …

    Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti

  • 100çılğınlıq — is. Çılğın adamın hal və keyfiyyəti; dəlicəsinə, azğıncasına hərəkət. Çılğınlıq etmək …

    Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti