à-n-äkla

  • 91gelmek — den, e, nsz, ir 1) Bir yere gitmek, ulaşmak, varmak Gurbetten gelmişim yorgunum, hancı. B. S. Erdoğan 2) Geriye dönmek ... adamı Ödemiş ten aldım geldim, her masrafını çektim. N. Cumalı 3) Oturmaya, ziyarete gitmek Dün akşam amcamlar bize geldi.… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 92gevşek — sf., ği 1) Sıkı veya gergin olmayan, gevşemiş olan Bizim dost, gevşek kravatıyla, çözük yakasını şöyle bir okşadı. Ç. Altan 2) mec. Cansız, hareketsiz, iradesiz 3) zf., mec. İlgisiz, kayıtsız bir biçimde Bu konuda gevşek davranırsanız periler… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 93hangi — sf. İki veya daha çok şeyden bir tanesini belirtecek bir cevap istemek için kullanılan soru sıfatı Zamanla nasıl değişiyor insan / Hangi resmime baksam ben değilim. C. S. Tarancı Birleşik Sözler hangi biri herhangi herhangi bir Atasözü, Deyim ve… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 94iham — is., esk., Ar. īhām 1) Kuruntuya düşürme 2) ed. İki anlamı olan bir sözün akla en az gelen anlamının amaçlanarak kullanılması ve anlamı güçlendirmesi sanatı …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 95iletişim — is. 1) Duygu, düşünce veya bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla başkalarına aktarılması, bildirişim, haberleşme, komünikasyon 2) tek. Telefon, telgraf, televizyon, radyo vb. araçlardan yararlanarak yürütülen bilgi alışverişi, bildirişim,… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 96istenççilik — is., ği, fel., ruh b. Akla ve bilmeye değil de iradeye üstünlük tanıyan, ruhsal olayların ve bilgi sürecinin temelinde iradeyi gören bilim dışı öğreti, iradecilik, iradiye, volontarizm …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 97kârlı — sf. Kârı olan, kazançlı Bir kaza hekimi için şöhretten daha kârlı bir gelir kaynağı akla gelmez. R. N. Güntekin Birleşik Sözler kârlı iş …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 98kavranılmaz — sf. Zihinde oluşturulamayan veya oluşturulabildiği hâlde gerçekten böyle bir şeyin var olması akla sığmayan …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 99keyfî — sf., Ar. keyfī 1) İsteğe bağlı olan 2) mec. Gerçeğe, akla, yol ve yönteme uymayan Keyfî davranış. Keyfî karar …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 100kuruntu — is. 1) Yanlış ve yersiz düşünce, evham Evlenmek kuruntusu ile satılmaya giden iki mahalle kızı sol tarafta. A. Gündüz 2) Bir konuyla ilgili kötü ihtimalleri akla getirip tasalanma, işkil, evham, vesvese Sözü dinlenmeyen bir siyasi liderin… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük