à-n-äkla

  • 81anmak — i, ar 1) Birini veya bir şeyi akla getirerek sözünü etmek veya onu düşünmek, zikretmek, hatırlamak Onun bu fedakârlığını her yerde, her zaman minnetle anacağım. P. Safa 2) Bir sözü ağzına almak Hastalığın adını anmaktan korkuyor. 3) i, le Bir… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 82Atatürkçülük — is., ğü, öz. 1) Atatürk ün düşünce ve uygulamalarından kaynaklanan, Türk Devleti nin bağımsızlık ve bütünlüğünü, millî egemenliğini, kişi özgürlüğünü, çağdaş olmayı amaçlayan, akla, bilime ve gerçeğe dayanan, evrensel ağırlıklı, geleceğe yönelik …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 83bilişim — is. İnsanoğlunun teknik, ekonomik ve toplumsal alanlardaki iletişiminde kullandığı ve bilimin dayanağı olan bilginin özellikle elektronik makineler aracılığıyla düzenli ve akla uygun bir biçimde işlenmesi bilimi, informatik, enformatik Birleşik… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 84çağrıştırmak — i 1) Bir çağrışıma yol açmak 2) Akla getirmek, hatırlatmak, andırmak Muradiye deki evlerinin avlusunu çağrıştıran telli kavakların puslu yeşili... E. E. Talu 3) Benzemek, andırmak …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 85daraltmak — i 1) Dar duruma getirmek Hoyrat bir rüzgâr bütün gün tozu dumanına katmış, solukları kesmiş, göğüsleri daraltmıştı. T. Buğra 2) Sayıca azaltmak Aslında geniş olan kadroyu ne akla hizmet edip de bu derece daralttığına bir türlü akıl erdirememişti …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 86doğru — sf. 1) Bir ucundan öbür ucuna kadar yönü değişmeyen, eğri ve çarpık karşıtı 2) Gerçek, yalan olmayan Doğru haber. 3) Akla, mantığa, gerçeğe veya kurala uygun Bunları sana şimdiden söylemek daha doğrudur. A. Gündüz 4) is. Gerçek, hakikat Söyleyin… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 87düşündürmek — i 1) Düşünmesine sebep olmak, düşünmesine yol açmak 2) Akla getirmek, hatırlatmak, önceden kestirmek Yeryüzünde büyük işler görmeye layık bir millet olduğumuzu düşündürecek, on sekiz milyonu altmış milyona, seksen milyona çıkaracaktır. O. S.… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 88eğitmek — i 1) Birinin akla uygun, fiziksel ve moral gelişmesi üzerine etki yaparak çeşitli davranış yatkınlıkları, bilgi ve görgü aşılayarak önceden tespit edilmiş amaçlara göre onun belirli bir yönde gelişmesini sağlamak, terbiye etmek Çocukları eğitmek …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 89esin — is. 1) Etkilenme, çağrışım veya içe doğmayla akla gelen yaratıcı duygu, düşünce, ilham Mitoloji, sanat ve edebiyat eserlerine esin kaynağı olan bir alanı yakınımıza getirir. H. Taner 2) hlk. Sabah yeli …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 90gayrimakul — sf., lü, esk., Ar. ġayr + maˁḳūl Akla aykırı, saçma …

    Çağatay Osmanlı Sözlük