à-n-äkla
111sezgi — is. 1) Sezme yeteneği, feraset Kaynana, yaman halk kadını sezgisi ile teşhisi koymuştur. H. Taner 2) fel. Gerçeğin deneye veya akla vurmadan doğrudan doğruya kavranması …
112sığmak — e, ar 1) Bir kaba, bir yere bütünüyle girebilmek veya içinden geçebilmek Bir tavla zarı kadar küçücük eve / Bir kadın iki çocuk nasıl sığar? B. R. Eyuboğlu 2) mec. Uygun olmak Bu davranışın ne akla ne mantığa ne de insanlığa sığar! Kin başka, aşk …
113sıhhi imdat — is., dı İlk yardım Balolarda da bir sıhhi imdat ekibine ihtiyaç olabileceği nereden akla gelir? R. N. Güntekin …
114tahmin — is., Ar. taḫmīn 1) Yaklaşık olarak değerlendirme, oranlama 2) Akla, sezgiye veya bazı verilere dayanarak gelecek bir şeyi, olayı kestirme 3) Önceden kestirilen, düşünülen şey Tahminlerinde yanılmaz. Birleşik Sözler hava tahmini Atasözü, Deyim ve… …
115ussallaştırma — is. Herhangi bir işi veya davranışı akla uygun kılma, rasyonalizasyon …
116ussallık — is., ğı, fel. 1) Akla dayalı olanın niteliği, rasyonalite 2) Bir amaca en etkin biçimde ulaştıracak araçları kullanmayı gerektiren tutum …
117üçleme — is. 1) Üçlemek işi 2) sf. Üçe bükülmüş, üç kat Üçleme halat. 3) ed. Bentleri üçer dizeli olan türkü 4) ed. Bir yazarın, konu ve fikrî yapı olarak birbirini izleyen üç eseri, triloji 5) din b. Teslis Din inancı vardır ki akla hiç dayanmaz,… …
118varit — sf., di, esk., Ar. vārid Olabileceği akla gelen Bu sizin söylediğiniz varit değil. Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller varit olmak …
119ve benzerleri — is., ç. Arka arkaya sıralanan benzerleri, ilk akla geliverenleri ifade eden bir söz …
120yakın — sf. 1) Az bir ara ile ayrılmış olan (zaman veya yer), uzak karşıtı 2) Küçük, önemsiz değişikliklerle birbirinden ayrılan Buna yakın bir söz söyledi. 3) Aralarında sıkı ilgi bulunan 4) Benzeyen, andıran, yaklaşan Beş dönüme yakın bahçesi bir… …