(ona uygun olarak)
1gerçekçi — sf. 1) Gerçeği gören ve ona göre davranan veya gerçeğe uygun olarak yapılan, realist Halkçı olduğu kadar gerçekçiydi Atatürk. S. Eyuboğlu 2) Gerçekçilik yanlısı olan, realist Geçmişi geçmişte bırakıp bugüne bakmak daha gerçekçi bir yaklaşımdır. H …
2gönlünce — zf. Dileğine uygun olarak Ama, resimli reklam filmleri çizmeye ayrılmış saatlerinden pek azı, ona gönlünce çalışmak için kalıyor. Y. Z. Ortaç …
3tutmak — i, ar 1) Elde bulundurmak, ele almak Kucağında kundaklı bir çocuk tutuyordu. Ö. Seyfettin 2) Ele geçirmek, yakalamak Evvela bu terbiyesiz köpeği tuttu, bağladı. Ö. Seyfettin 3) Avlamak Dalyan işletiyorum, tuttuğumuz balığı tekrar denize döküyoruz …
4gelmek — den, e, nsz, ir 1) Bir yere gitmek, ulaşmak, varmak Gurbetten gelmişim yorgunum, hancı. B. S. Erdoğan 2) Geriye dönmek ... adamı Ödemiş ten aldım geldim, her masrafını çektim. N. Cumalı 3) Oturmaya, ziyarete gitmek Dün akşam amcamlar bize geldi.… …
5takmak — i, ar 1) Bir şeyi başka bir yere uygun bir biçimde tutturmak, iliştirmek, geçirmek Gözlüğünü takıp masaya eğildi. R. H. Karay 2) e, nsz Düğün vb. törenlerde takı armağan etmek Geline pırlanta yüzük takmışlar. 3) i, e Ad, lakap koymak Ona bu adı… …
6zekice — zf. Zeki olarak, zekiye uygun bir biçimde Ona göre, Habil in Kabil i öldürmesinde zekice bir yan aranmamalıdır. S. Birsel …