(kruvaze) ceket

  • 1kruvaze — sf., Fr. croisé Ön parçaları birbiri üzerine gelecek biçimde yapılmış olan (ceket, yelek) Bir kruvaze yelek giymiş: Ön cepleri büyük. S. F. Abasıyanık …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 2kanadiyen — is., Fr. canadienne 1) Kanadalı tuzak avcılarının ceketlerine benzeyen içi kürklü veya pamuklu, şal yakalı, kemerli kruvaze ceket 2) Yaz aylarında giyilen bol ve geniş dikimli astarsız hafif ceket …

    Çağatay Osmanlı Sözlük