(kötüleşmek)
1kötüleşmek — nsz 1) Kötü duruma gelmek Havalar kötüleşti. 2) Kadın, toplumun ahlak kurallarına aykırı davranmaya başlamak …
2geri gitmek — kötüleşmek İşler günden güne geri gidiyor …
3yıgrılmak — kötüleşmek, büzülmek, titremek I, 248; II I, 107, 108 …
4yunçımak — kötüleşmek, yoksullaşmak, yoksulluktan kötüle şmek; ısırmak II, 281; III, 303bkz: tençmek, yençimek, yençmek …
5başkalaşmak — nsz 1) Başka bir varlığa, niteliğe dönüşmek, değişmek, farklılık kazanmak Adamın kimliği bile bir başkalaşıyor denize adım atıldı mı. Z. Selimoğlu 2) Biçim değiştirmek, istihale etmek Artık giyim kuşam, kılık kıyafet de başkalaşmıştı. T. Buğra 3) …
6kötüleşme — is. Kötüleşmek işi Birleşik Sözler anlam kötüleşmesi …
7puşt olmak — 1) birinin ilencine uğrayıp kötüleşmek, mahvolmak Bu gurbet ellerde candan usandım / El kahrını çekmede ömrüm puşt oldu. Halk türküsü 2) argo bir işin uzmanı olmak …
8durumu bozulmak — maddi durumu kötüleşmek …
9fena olmak — 1) (biri) hasta gibi olmak, fenalaşmak Bütün bu hatıraların yerini bir tek duygu, fena bir duygu, fenayım, fena oluyorum duygusu kapladı. P. Safa 2) (biri) kötüleşmek 3) (biri) çok üzülmek, bozulmak …
10sigortası atmak — argo çığırından çıkmak, kötüleşmek …
- 1
- 2