(iterek)
1donuk donuk — zf. 1) Canlılığı olmayarak Zeki ve yuvarlak yüzlü bir çocuk, kendinden büyük kılıcına sarılmış, donuk donuk bakıyor. F. R. Atay 2) Rengini ve parlaklığını yitirmiş, mat bir biçimde Pirinç kakmaları donuk donuk ışıldayan hamam kapısını iterek… …
2ite kaka — zf. 1) Kaba ve hoyrat bir biçimde iterek, zorla 2) mec. Güçlükle Çocuğu ite kaka bu duruma getirdik …
3itiş kakış — zf. İterek Bazen bir saatten fazla istasyonda beklemesi gerekir, ondan sonra itiş kakış zor biner trene. E. Bener …
4itişmek — nsz, le 1) Birbirini itmek 2) Birbirini iterek şakalaşmak 3) mec. Çekişmek Bana yardımcı olmaya çalışan bu adamla itişmekten vazgeçiyorum. A. Kulin Birleşik Sözler itişe kakışa Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller itişip kakışmak …
5sokuşturmak — i, e 1) Dar bir yere zorla veya iterek sokmak 2) mec. Belli etmeden kötü bir malı vermek Manav çürük elmaları sokuşturup çocuğa verdi. 3) mec. Dokunaklı, kırıcı veya acı söz söylemek İkide birde başlarında Selman gibi adamlar olduğunu… …
6sürüklemek — i 1) Bir şeyi yerden kaldırmadan iterek veya çekerek götürmek Prenses koluma girdi, sürüklercesine büfeye götürdü. A. Gündüz 2) Akarsu alıp götürmek Sakarya nehri kırılmış söğüt dallarını, saman çöplerini sürüklüyordu. A. İlhan 3) mec. İstekli… …
7sürümek — i 1) Bir şeyi yerden kaldırmaksızın çekerek, iterek götürmek, sürüklemek 2) Hafif bir şeyi sürüklemek Eteğini sürümek. Duvağını sürümek. 3) Herhangi bir sebepten dolayı güçlükle yürümek 4) Bir şeyi peşine takmak, alıp götürmek Diyar diyar beni… …
8tartaklamak — i Çekerek ve iterek hırpalamak Zabit, onu bir kere daha omzundan tutup şiddetle tartakladı. R. N. Güntekin …
9tıkmak — i, e, ar 1) İterek, zorla, aceleyle sokmak Her birinin ağzına avucundaki et parçasını tıktı. F. R. Atay 2) tkz. Sokmak Hesap kitap, müfettiş derken Aslan ı kafese tıkmışlar. M. Ş. Esendal Birleşik Sözler tıka basa …
10var kuvvetiyle — zf. Var gücüyle Sandalı var kuvvetiyle iterek içine bir lastik top çevikliğiyle atladı. S. F. Abasıyanık …
- 1
- 2