(basarak)

  • 11kaz adımı — is., ask. Dizi kırmaksızın ve ayağı sert bir biçimde yere basarak yürüme biçimi …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 12patırtı — is. 1) Herhangi bir biçimde veya ayakları yere kuvvetle basarak yürüme sonucu çıkan gürültü 2) Pat pat çıkan ses Dışarıdan akseden birtakım motosiklet patırtılarıyla ikimiz birden yerimizden fırlayıp merdiven başına koştuk. Y. K. Karaosmanoğlu 3) …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 13saçmak — i, ar 1) Bir şeyi ortalığa dağıtmak, dökmek Oraya birikmiş sulara basarak çamurları etrafa saçtı. M. Ş. Esendal 2) Işık ve ısı yaymak Büyümüş gözler örste dövülen kızgın demir gibi kıvılcımlar saçtı. R. N. Güntekin 3) mec. Belli bir görüşü,… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 14sahurluk — is., ğu 1) Sahurda yenecek şeyler Naciye Hanım, her akşam iftarlığını, her gece sahurluğunu değirmi bir tepsinin içine kor, ayaklarının ucuna basarak musluğun yanına bırakırdı. Ö. Seyfettin 2) sf. Sahurda yemeye elverişli …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 15sıçrama tahtası — is., sp. 1) Araçtan atlamalarda, üzerine hızla basarak yükselme hızı kazanılan yaylı veya esnek tahtadan eğik yüzeyli araç 2) mec. Daha iyi bir duruma yükselmek için kendisinden yararlanılan kişi, olay veya durum …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 16söndürmek — i 1) Ateş ve ışığın yanmasına, aydınlatmasına son vermek Parmağının ucuna kadar gelen alevi yere atıyor, terliğiyle basarak söndürüyor. P. Safa 2) Hava veya gaz ile şişirilmiş bir şeyin havasını veya gazını boşaltmak Çocuk balonu söndürdü. 3) mec …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 17tepmek — i, er 1) Hayvan, ayağıyla vurmak 2) Üzerine basarak sıkıştırmak Yünleri çuvala tepmek. 3) Çokça yürümek 4) mec. Değerini anlamamak veya kestirememek, geri çevirmek Gelmiş buraya, başını sokacak, ekmeğini kazanacak bir yer bulmuş, hiç bunu teper… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 18köprü kurmak — 1) akarsu veya göl vb. üzerinde köprü inşa etmek Ama siz öteki kıyıya köprü kurmadan geçtiniz. S. Birsel 2) sp. elleri arkadan yere dayayıp ayak uçlarına basarak vücudu yay gibi germek …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 19ayaklarının (veya ayağının) ucuna basmak — çok yavaş, sessiz, gürültü yapmamaya özen göstererek yürümek Onları uyandırmaktan korkar gibi ayaklarının ucuna basarak odadan çıktı. S. F. Abasıyanık …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 20KORSAN GEMİSİ — Deniz hırsızlığı ve korsanlık yapan gemiler. Düşman gemilerini basarak mallarını alan bir devletin donanma gemilerine de aynı ad verilirdi …

    Yeni Lügat Türkçe Sözlük