(önceden verilen)
1peşinat — is., Far. pīşīn + Ar. āt Bir alışveriş veya hizmet için önceden verilen bir miktar para Peşinat ne kadar? …
2AVANS — Fr. İlerideki bir alacağa mahsuben önceden verilen para …
3hani — 1. zf. 1) Nerede, ne oldu, nerede kaldı anlamlarında kullanılan bir soru sözü Çoban kaval çaldı sordu bülbüle / Sürülerim hani, ovam nerede? Z. Gökalp 2) Karşıdakinin daha önceden bildiği bir şey kendisine hatırlatılmak istenildiğinde kullanılan… …
4peşin — sf., Far. pīşīn 1) Bir alışverişte, alışveriş yapıldığı anda, alınan şeyin tesliminden önce veya teslimiyle birlikte ödenen, veresiye karşıtı 2) Çalışmadan verilen (ücret, aylık) O peşin parayla çalışıyor. 3) zf. Daha önce, önceden Sana peşin… …
5ruhsatname — is., esk., Ar. ruḫṣat + Far. nāme Belli etkinliklerde bulunabilmek, kamu hizmet ve mallarından yararlanabilmek için kişilere, önceden belirlenmiş bazı şartlara uyma kaydıyla idarece verilen izin, ruhsat …
6sapma koşulu — is., den. Geminin önceden belirlenmiş limanlardan başka limanlara uğramasına verilen izin …