-
1 зарегистрироваться
ismini kaydettirmek,kaydını yaptırmak* * *сов.1) ismini / adını kaydettirmek; kaydını yaptırmak2) ( оформить брак) nikâhları kıyılmak / akdedilmek, nikâhlanmak -
2 подписывать
imza atmak,imzalamak* * *несов.; сов. - подписа́ть1) (документ, договор мира и т. п.) imzalamakподписа́ть протоко́л допро́са — ifade zaptının altını imzalamak
2) (приписывать что-л.) eklemekподписа́ть не́сколько строк — birkaç satır eklemek
3) ( включать в число подписчиков) abone kaydını yaptırmakподписа́ть кого-л. на газе́ту — birinin gazete abone kaydını yaptırmak
-
3 страховаться
несов.; сов. - застрахова́тьсяhayatını sigorta ettirmek, hayat sigortasını yaptırmakстрахова́ться от пожа́ра — yangın sigortasını yaptırmak
-
4 татуировать
dövme yapmak; dövme yaptırmak* * *несов., сов.dövme yapmak; dövme yaptırmak -
5 вставлять
çerçevelemek* * *несов.; сов. - вста́витьtakmak; çerçevelemek (в раму, рамку)вставля́ть ка́мень в опра́ву — taşı yüzüğün kaşına oturtmak
вставля́ть стекла — camlatmak, camlar takmak
вставля́ть лист бума́ги в маши́нку — kağıdı makineye takmak
вста́вить ключ (в замо́чную сква́жину) — anahtarı deliğe yerleştirmek
вста́вить себе́ зу́бы — takma diş yaptırmak
-
6 завиваться
kıvrılmak; saçlarını kıvırmak* * *несов.; сов. - зави́ться1) ( о волоса) kıvrılmak2) ( делать завивку) saçlarını kıvırmak; saçlarını ondüle yaptırmak ( в парикмахерской) -
7 отмечаться
несов.; сов. - отме́титься -
8 перевязываться
разг.1) (yarasını) sarmalamak, sarmak; sardırmak, pansıman yaptırmak (с помощью кого-л.)2) в соч.перевя́зываться верёвкой — beline ip sarıp ucunu düğümlemek
-
9 пломба
-
10 пошить
сов.1) ( некоторое время) (bir süre) dikiş dikmek2) ( сшить) dikmekон хо́чет поши́ть костю́м — bir elbise yaptırmak istiyor
пальто́ хорошо́ поши́то — paltonun dikişi güzeldir
-
11 прикрепляться
-
12 приписываться
несов.; сов. - приписа́ться -
13 причесываться
несов.; сов. - причесыва́ться1) taranmak2) ( делать прическу) başını yapmak; başını yaptırmak ( у парикмахера) -
14 прописываться
несов.; сов. - прописа́ться -
15 пропускать
несов.; сов. - пропусти́ть1) врз geçirmek; kaçırmak, sızdırmakшто́ра не пропуска́ет све́та — perde ışık geçirmez
э́тот сосу́д пропуска́ет во́ду — bu küp suyu sızdırıyor
сты́ки (обши́вки) пропуска́ют во́ду — мор. armuzlar su sızdırıyor
пропусти́ть жи́дкость через фильтр — sıvıyı süzgeçten geçirmek
пропусти́ть мя́со через мясору́бку — eti kıyma makinesinden çekmek
колю́чая про́волока, по кото́рой пропу́щен (электро)то́к — elektrik yüklü dikenli teller
пропуска́ть суда́ через проли́в — gemileri boğazdan geçirmek
2) (обслуживать, обрабатывать) kapasitesi... olmak; hizmet sağlamak; bakmakпорт пропуска́ет миллио́н тонн гру́зов в год — limanın yıllık yükleme ve boşaltma kapasitesi bir milyon tondur
3) geçirmek (давать пройти, проехать); (çekilerek) yol vermek ( давать дорогу); içeri bırakmak, içeri sokmak (впускать куда-л.)он пропусти́л меня́ впере́д — beni öne geçirdi
толпа́ пропусти́ла нас — kalabalık açılarak bize yol verdi
че́рез проли́в врага́ не пропусти́ли — düşmanı boğazdan içeri sokmadılar
4) (разрешать к напечатанию, демонстрации и т. п.) müsaade etmekкоми́ссия э́тот фильм не пропусти́ла — komisyon bu filmin gösterilmesine müsaade etmedi
5) спорт. yaptırmakон пропусти́л два мяча́ в свои́ воро́та — kendi kalesine iki gol yaptırmış
кома́нда заби́ла 10, и пропусти́ла 6 голо́в / мяче́й — takım 10 gol atıp 6 gol yedi
6) ( упускать) kaçırmakпропусти́ть удо́бный слу́чай — fırsatı kaçırmak
7) (при чтении, переписывании, подсчете) atlamak; geçmekпропу́щенная строка́ — atlanan satır
ока́зывается, я пропусти́л два сло́ва — iki kelime atlamışım
э́ти подро́бности пропусти́ — bu ayrıntıları geç
8) ( не являться) gelmemek, bulunmamakон пропусти́л три уро́ка — üç derse gelmedi
9) разг. ( выпить) atmak, yuvarlamakпропусти́ть по рю́мочке / по ма́ленькой — birer tek atmak
-
16 страховать
несов.; сов. - застрахова́ть1) sigorta ettirmek, sigortasını yaptırmak; sigorta etmekон застрахова́л свою́ маши́ну — arabasının sigortasını yaptırdı
на ско́лько (рубле́й) застрахо́ван дом? — ev kaç rubleye sigortalıdır?
2) перен., в соч.от оши́бок и вы не застрахо́ваны — yanılmaya / yanılgıya siz de aşılı değilsiniz
-
17 строиться
несов.; сов. - постро́иться1) ( строить себе дом) ev yaptırmak, kendi evini (kendi) yapmakкампа́ния "Стро́йся сам" (в Турции) — kendi evini kendin yap kampanyası
2) ( становиться в строй) sıraya dizilmekстро́иться в коло́нну — tabur olmak
мы постро́ились в два ряда́ — iki saf olduk
-
18 упражнять
egzersiz yaptırmak* * *упражня́ть свою́ па́мять — (alıştırmalarla) belleğini geliştirmek
См. также в других словарях:
yaptırmak — i, e Yapmasını sağlamak, yapmasına imkân vermek Uzatmayalım, yeni yaptırdığım smokini giydim. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tam bakım yaptırmak — sağlık yönünden genel bir yoklama yaptırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
reçete yaptırmak — reçetede yazılı olan ilaçları hazırlatmak veya satın almak Tramvay caddesine çıktı, bir eczaneye girdi, reçete yaptırdı. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
üzerine yaptırmak — bir malın tapusunu kendi adına yazdırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
üstüne yaptırmak — üstüne geçirmek Ev galiba halasınındı ama Emin üstüne yaptırmıştı. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
kılturmak — yaptırmak II, 191 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
dövdürtmek — e 1) Dövdürme işini yaptırmak 2) Dövme yaptırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gördürmek — i, e 1) Görme işini yaptırmak 2) Bir işi başkasına yaptırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıldırtmak — i 1) Kıldırma işini yaptırmak 2) Namaz kılınma işini yaptırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yük olmak — 1) (birine) bir kimse, sıkıntılı bir işini başkasına yaptırmak Onların hepsinde sanki bulundukları yere yük oluyorlarmış gibi utangaç ve ürkek bir hâl vardır. B. R. Eyuboğlu 2) (birine) kendisi için başkasına para harcatmak, masraf yaptırmak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Turkish vocabulary — This article is a companion to Turkish grammar and contains some information that might be considered grammatical. The purpose of this article is mainly to show the use of some of the yapım ekleri structural suffixes of the Turkish language, as… … Wikipedia