titremek
1titremek — nsz 1) Küçük ve hızlı salınım hareketleri yapmak 2) den Kaslar hızlı küçük kasılmalarla sarsılmak Soğuktan mı titriyordum yoksa heyecandan, üzüntüden mi, bilmem. S. F. Abasıyanık 3) Ses kısık ve kesik çıkmak 4) Çok üşümek 5) Işığın aralıklı… …
2Şafii köpeği gibi titremek — çok titremek …
3yaprak gibi titremek — aşırı titremek Bütün vücudu yaprak gibi titriyordu …
4üstüne titremek — 1) (bir şeyin) üzerine titremek 2) (bir şeyin) sevgi, özen göstermek ... ve topu topu beş bin lirayı bulan bu tasarrufun üstüne titreyip durmaktaydı. Y. K. Karaosmanoğlu …
5üzerine titremek — çok sevgi ve özen göstermek …
6yüreği titremek — duygulanmak, endişe, korku duymak İçinden yüreği titreyerek tepeden indi, ağır adımlarla saraya girdi. Y. Kemal …
7içi titremek — 1) özen göstermek 2) çok üşümek 3) duygulanmak …
8eli ayağı titremek — korku, sinir vb. sebeplerle heyecanlanmak …
9TAKAFKUF — Titremek …
10TEMERMÜR — Titremek …