süpürmek
1süpürmek — II, 85 …
2süpürmek — i 1) Bir şeyin, bir yerin üstündeki çer çöp, toz toprak vb. şeyleri süpürge, fırça veya başka bir araçla toplamak, temizlemek Dükkânların önünü çocuklar süpürür. S. F. Abasıyanık 2) mec. Çıkarıp atmak, kovmak Yanında binlerce kurbanlık ile /… …
3halı altına süpürmek — çözümlenemeyen sorunların görüşülmesini ertelemek, gözden uzak etmek …
4silip süpürmek — 1) evi, ortalığı temizlemek 2) ne var ne yoksa hepsini yemek Büyükdere den yanına bir sepet kiraz aldığı vakit, sandalda bütün kirazı silip süpürür. S. Birsel 3) ne var ne yok hepsini alıp götürmek veya yok etmek Bu, nereden ve kimden geldiği… …
5yerleri süpürmek — saç, etek, paça çok uzun olmak …
6KAMME — Süpürmek …
7Грамматика турецкого языка — Турецкий язык относится к агглютинативным (или «приклеивающим») языкам и, тем самым, существенно отличается от индоевропейских. Содержание 1 Морфология 1.1 Гармония гласных 1.2 Число …
8çalmak — i, e, ar 1) Başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak İngiliz cephesinden at kaçırıp bize satan bedeviler dönüşlerinde bizim atlarımızı çalıp İngilizlere satarlardı. F. R. Atay 2) Vurarak veya sürterek ses çıkartmak Bir yandan… …
9gırgırlamak — i Gırgırla süpürmek Halıları gırgırladı …
10halı — is. Yere veya mobilya üstüne serilmek, duvara gerilmek için, genellikle yünden dokunan, kısa ve sık tüylü, nakışlı, kalın yaygı Pencerelerden Türk kadınlarının dokuduğu halılar ve seccadeler sarkıyor. F. R. Atay Birleşik Sözler halıhane halı saha …
- 1
- 2