koşmak
1koşmak — 1. nsz, ar 1) Adım atışlarını artırarak ileri doğru hızla gitmek Biriyle kavga ederken kızışacak olursa hızlı koşmak için pabuçlarını eline alan sokak çocukları gibi... R. N. Güntekin 2) Bir yere ivedilikle gitmek Pencerede dolaşan gölgelerden… …
2koşmak — (kuşmak) ilave, tertib, inşad etmek; eşar söylemek …
3koşmak — koymak, katmak; türku düzmek, II, 14 …
4Václav Kosmák — (September 5, 1843 March 15, 1898) was a Czech novelist.Kosmák was a priest as well as a writer. Notable for his realism and humor, Kosmák s short stories sketch the provincial life of Moravia. His collected works were published in 1883 1884; a… …
5badi badi yürümek (veya gitmek veya koşmak) — ördek gibi iki yana sallanarak yürümek (gitmek, koşmak) Hani biz bir çayırda arabayla geçerken bir boğa çıkageldi, köylü korkudan nasıl badi badi koşmaya başlamıştı? A. Ş. Hisar …
6şirk koşmak — (Tanrı ya) Tanrı nın birden çok olduğunu söylemek, Tanrı ya ortak tanımak, eş koşmak …
7çift koşmak — hayvanları sabana, pulluğa koşmak …
8çifte koşmak — çift koşmak Harmanı biz dövelim, öküzleri biz çifte koşalım, tarlayı biz sürelim, siz yukarıda aşık atın. S. F. Abasıyanık …
9yokuşa koşmak — (bir işi) bir konuda güçlük çıkarmak …
10angaryaya koşmak — birini zorunlu olmadığı hâlde bir işte çalışmaya zorlamak …