küllenmek

  • 1küllenmek — nsz 1) Genellikle ateşin üzerinde kül oluşmak 2) mec. Bir acı, bir sıkıntı unutulur gibi olmak İçimin ateşi hiç küllenmedi. Seneler geçtikçe daha alevleniyor. Evlat acısı bu ... H. R. Gürpınar …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 2hâllenip küllenmek — kendi imkânlarıyla iyi kötü geçinip gitmek, kendi yağıyla kavrulmak …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 3içinin ateşi küllenmek — sıkıntıdan kurtulmak İçimin ateşi hiç küllenmedi... Yıllar geçtikçe daha alevleniyor... Evlat acısı bu... H. R. Gürpınar …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 4hâllenmek — nsz 1) Yeni bir duruma girmek, değişmek 2) Kendinden geçmek, bayılır gibi olmak 3) e, argo Bir şeye karşı istek duymak Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller hâllenip küllenmek …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 5 — is. 1) Herhangi bir durumun, cismin veya alanın sınırları arasında bulunan bir yer, dâhil, dış karşıtı Deniz gecenin içinde, gece denizin içindedir. Ç. Altan 2) Oyuk şeylerin boşluğu 3) Cisimlerin yüzeyleri arasında kalan her nokta Tahtanın içi… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 6küllenme — is. Küllenmek işi …

    Çağatay Osmanlı Sözlük