-
1 интересоваться
ilgilenmek; ilgi göstermek; meraklı / merakı olmakон интересова́лся и литерату́рой — edebiyata da meraklıydı, edebiyatla da ilgileniyordu
мно́ю кто́-нибудь интересова́лся? — beni arayıp soran oldu mu?
-
2 заинтересоваться
ilgi göstermek,ilgilenmek,meraklanmak,merak sarmak* * *сов.ilgi göstermek; ilgilenmek; meraklanmak; merak sarmak (почувствовать интерес к чему-л.) -
3 заниматься
meşgul olmak,uğraşmak,ilgilenmek; okumak,öğrenmek,ders almak; ders vermek* * *I несов.; сов. - заня́ться I1) врз meşgul olmak; uğraşmak; yapmak; ilgilenmekзанима́ться земледе́лием — tarım yapmak; tarımla uğraşmak
занима́ться поли́тикой — siyaset yapmak; politikacılık yapmak; politika / siyaset ile uğraşmak
занима́ться нау́чными иссле́дованиями — bilimsel araştırma(lar) yapmak
он не́сколько лет занима́лся бо́ксом — birkaç yıl boksa çalıştı
занима́ться спо́ртом — spor yapmak
он стал занима́ться спо́ртом — spora başladı
таки́ми дела́ми занима́ется мили́ция — bu gibi işlere polis karışır
занима́ться тёмными дела́ми — karanlık işler çevirmek
э́тим вопро́сом никто́ не занима́ется — bu soruna / sorunun üzerine eğilen yok
ребёнком она́ могла́ занима́ться то́лько по вечера́м — çocuğuyla ancak akşamları ilgilenebiliyordu
чем ты сейча́с занима́ешься? — şimdi neyle meşgulsün / uğraşıyorsun?; şimdi ne iş görüyorsun?
что он, совсе́м ниче́м не занима́ется? — onun bir işi gücü yok mu?
занима́йся свои́м де́лом! — sen işine bak!
2) ( учиться) okumak; öğrenmek; ders almak ( брать уроки); dersle çalışmak ( готовить уроки)3) ( учить) ders vermek••II несов.; сов. - заня́ться IIзанима́ться с покупа́телем (о продавце) — müşteriye bakmak
1) ( загораться) tutuşmak, ateş almak2) ( наступать)занима́ется у́тро — gün doğuyor
См. также в других словарях:
ilgilenmek — le 1) Birine karşı yakınlık duymak veya göstermek, alakalanmak Tarlaları gezdim, okuluma gittim, çocukları tanıdım, köylülerle ilgilendim. H. E. Adıvar 2) Bir şeye karşı merak duymak Arkadaşım yeni buluşlarla ilgileniyor. 3) nsz Bir konu üzerinde … Çağatay Osmanlı Sözlük
alakadar olmak — ilgilenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşinalık göstermek — ilgilenmek, tanıdığını belli etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
duymazlıktan gelmek — ilgilenmek istemediği için duymamış gibi davranmak Evine gönderilen haberleri hep duymazlıktan gelmişti. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
devreye girmek — ilgilenmek, karışmak, araya girmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
bakmak — e, ar 1) Bakışı bir şey üzerine çevirmek Zamanla nasıl değişiyor insan / Hangi resmime baksam ben değilim. C. S. Tarancı 2) Aramak 3) Bir şeyin yüzü bir yöne doğru olmak Limana bakan penceresinden deniz görünürdü. O. V. Kanık 4) Bir şeyin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
alakalanmak — le 1) İlgilenmek 2) Gönül bağlamak, yakınlık duymak 3) Bir şey çekici gelmek 4) Bir şeyden zevk almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
durmak — nsz, ur 1) Hareketsiz durumda olmak Motorlu su taşıtlarından biri de kanal rıhtımının tam bizim önümüze düşen bir noktasında demir atmış duruyordu. Y. K. Karaosmanoğlu 2) İşlemez olmak, çalışmamak Bileğimdeki saat durmuş. A. Gündüz 3) Bir yerde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hâlleşmek — nsz, le 1) Karşılıklı dertlerini anlatmak, dertleşmek 2) mec. Bir şeyle yakından ilgilenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilgilenme — is. İlgilenmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
izlemek — i 1) Birinin veya bir şeyin arkasından gitmek, takip etmek 2) Zaman, süre, sıra vb. bakımından gelmek, arkasından gelmek, arkasında olmak Geceyi gündüz izler. 3) Bir olayın gelişimini gözden geçirmek Bu ustaca düzeni Osmanlıların her işinde… … Çağatay Osmanlı Sözlük