iş göremez
1ambale — i, Fr. emballément Birini düşünemez duruma getirmek, çok yormak, fazla gaz vererek otomobili çalışamaz duruma getirmek anlamlarındaki ambale etmek ve çok yorulup iş göremez, düşünemez duruma gelmek anlamındaki ambale olmak birleşik fiillerinde… …
2çürük — sf., ğü 1) Çürümüş olan Yabancı, kirli, çürük dişlerini göstererek gülümsüyordu. Ö. Seyfettin 2) Sağlam ve dayanıklı olmayan Çürükleri barındırmaz yaylaların yaylası. H. Taner 3) İş göremez, hastalıklı 4) mec. Sağlam bir temele veya kanıtlara… …
3göz kamaştırıcı — sf. 1) Gözün kamaşmasına, bir süre göremez duruma gelmesine yol açan (ışık) 2) mec. Muhteşem, çok güzel, parlak, görkemli Göz kamaştırıcı bir mücevher, kuyumcuya heyecan verir. S. Ayverdi …
4realite — is., Fr. réalité Gerçek, gerçeklik Bir meseleyle karşılaştı mı realiteleri göremez. O. S. Orhon …
5sıkı sıkı — sf. İyice Daima sıkı sıkı kapalı demir kepenkler işlerini göremez hâle geliyorlardı. T. Buğra …
6tutuk — sf., ğu 1) Akıcı, rahat konuşamayan 2) Eski işlevini göremez duruma gelmiş Geçen gün beni dövdüler. Boynum, omuzlarım hâlâ tutuk. A. İlhan 3) Kısılmış, tutulmuş, kesik Ağır ağır ve tahtalar arasında boğulan tutuk akislerle yükseliyordu. P. Safa… …
7zalim — sf., Ar. ẓālim Acımasız ve haksız davranan, kıyıcı, zulmeden Şehzadeyi hapseyledi zalim pederi / Bir kasra ki gözler göremez gökle yeri. Y. K. Beyatlı …
8basireti bağlanmak — iyi düşünemez, gerçeği göremez bir duruma düşmek Bazen en mahir canilerin bile böyle mühim nisyanlarda bulunacak kadar basiretleri bağlanır. H. R. Gürpınar …
9bekâr gözü, kör gözü — bekâr erkek, evlenme istek ve heyecanı içinde olduğundan alacağı kızın kusurlarını göremez anlamında kullanılan bir söz …
10destek görmek — yardım edilmek Dernekler ... siyasi partilerden destek göremez ve onlara destek olamazlar. Anayasa …
- 1
- 2