düğüm
1düğüm — is. 1) İplik, ip, halat vb. bükülebilir şeyleri kıvırıp kendi üzerine veya birbirine dolayarak yapılan boğum 2) mec. Anlaşılamayan, çözülemeyen karışık durum İçi ne kadar karışık olursa olsun, bu samimiyet her düğümü çözer. P. Safa 3) ed. Edebî… …
2düğüm atmak — düğümlemek Küpeşte tahtasının deliğinden de geçir, düğüm at. S. F. Abasıyanık …
3düğüm düğüm — sf. Üzerinde düğümler olan …
4düğüm üstüne düğüm vurmak (atmak) — parasını pintilik ederek saklamak …
5düğüm noktası — is. Bir şeyin sonuçlanması için çözülmesi, açıklığa kavuşturulması gereken güç yanı …
6düğüm vurmak — 1) düğümlemek 2) parasını pintilik ederek saklamak, biriktirmek …
7çigilmek — düğüm sıkıştırılmak, ip düğümlenmek II, 134bkz: çiklişmek, çiktürmek …
8tügün — düğüm I, 400, 437, 524, 525; I I, 20,106, 124, 130, 134, 142, 143, 162, 180, 184, 187, 210, 285, 293, 30 …
9tügüşmek — düğüm düğmekte yardım ve yanş etmek II, 106 …
10MA'KİD — Düğüm yeri. Bağ. Akdedilecek yer …