-
1 много
çok* * *о́чень мно́го — pek çok
мно́го лу́чше — çok daha iyi
мно́го лет тому́ наза́д — yıllar(ca) önce
мно́го лет спустя́ — yıllar sonra
за мно́го веко́в до на́шей э́ры — Milattan yüzlerce yıl önce
мно́го раз — defalarca
во мно́го раз бо́льше (по количеству) — kat kat fazla
он (сли́шком) мно́го про́сит — fazla / çok istiyor
у него́ мно́го веще́й — eşyası kalabalık
на пло́щади бы́ло мно́го наро́ду — meydan kalabalıktı
••мно́го-мно́го — çok çok; olsa olsa
мне приходи́лось ждать по мно́гу дней — günlerce beklediğim olurdu
-
2 значительно
çok daha; önemli ölçüde / derecedeзначи́тельно отлича́ться друг от дру́га — birbirinden çok farklı olmak
значи́тельно по́зже — çok sonra
значи́тельно лу́чше — çok daha iyi
прода́жа по це́нам значи́тельно ни́же себесто́имости — maliyetin çok altında fiyatlarla satış
-
3 многое
çok şey* * *сçok şey; birçok şeylerво мно́гом отлича́ться от кого-чего-л. — birçok bakımlardan farklı olmak
он во мно́гом похо́ж на вас — size benzer birçok yanı / tarafı var
я мно́гим ему́ обя́зан — ona çok şey borçluyum
э́тот факт говори́т о мно́гом — bu olay çok şeyi anlatır
я мно́гого не прошу́ — ben de çok bir şey istemem
-
4 намного
çok daha* * *çok (daha); kat katстать намно́го сильне́е — çok daha kuvvetli olmak
намно́го опереди́ть кого-что-л. — çok / fersah fersah geride bırakmak
-
5 очень
çok,pek* * *çok; pek; gayetо́чень мно́го — pek çok
о́чень ча́сто — sıksık
не о́чень дешёвый — pek ucuz olmayan
э́то ему́ не о́чень понра́вилось — bunu pek beğenmedi
о́чень хорошо́ по́мню — gayet / çok iyi hatırlıyorum
мы о́чень наде́емся, что... —... kuvvetle umuyoruz
-
6 сверхнизкий
çok alçak; çok düşükсверхни́зкая частота́ — эл. çok alçak frekans
сверхни́зкие температу́ры — çok düşük sıcaklıklar
-
7 более
çok,fazla; daha* * *1) ( больше) çok fazlaих бо́лее ста — sayısı yüzü aşkındır / yüzün üstündedir
получи́ть / собра́ть бо́лее полови́ны голосо́в — oyların yarısından çoğunu / fazlasını almak
за всю бо́лее чем столе́тнюю исто́рию э́того движе́ния — bu hareketin yüz küsur yıllık tarihi boyunca
ещё бо́лее ограни́чить что-л. — daha da sınırlamak
2) (для образования сравн. ст. прил., нареч.) dahaчита́й бо́лее внима́тельно — daha büyük bir dikkatle oku
положе́ние станови́лось всё бо́лее опа́сным / серье́зным — durum gitgide daha vahim bir nitelik kazanıyordu
••бо́лее и́ли ме́нее — az çok
тем бо́лее — üstelik; hele (hele); haydi haydi ( и подавно)
э́то не бо́лее чем благо́е пожела́ние — bu, iyi niyetli bir dilek olmaktan ileri / öteye gitmiyor
-
8 глубинный
çok uzak,ücra* * *( отдаленный) çok uzak; ücraглуби́нный райо́н — çok uzak / ücra bölge
••глуби́нная бо́мба — sualtı bombası
глуби́нные причи́ны явле́ния — olayın derindeki nedenleri
-
9 гораздо
-
10 жарко
çok sıcak* * *1) нареч.жа́рко нато́пленная ко́мната — fazla ısıtılmış oda
2) безл., → сказ. çok sıcakему́ ста́ло жа́рко — ona sıcak bastı
здесь жа́рко — burası çok sıcak
мне стра́шно жа́рко — sıcaktan bunalıyorum
-
11 задолго
-
12 многоотраслевой
многоотраслева́я эконо́мика — çok dallı ekonomi
многоотраслево́е земледе́лие — çok kültürlü tarım
-
13 многоцелевой
çok amaçlı / maksatlıсу́дно многоцелево́го назначе́ния — çok amaçlı gemi
многоцелево́й самолёт — çok maksatlı uçak
-
14 полиметаллический
полиметалли́ческие конкре́ции — çok madenli yumrular
полиметалли́ческие ру́ды — çok madenli cevherler
-
15 удручённый
çok üzgün* * *çok üzgün; içi kararmışу него́ был удручённый вид — çok üzgün görünüyordu
-
16 ультракороткий
-
17 щегольской
-
18 высокоразвитый
высокора́звитая эконо́мика — çok gelişmiş ekonomi
-
19 заспаться
-
20 зачастую
çok kez,çoğu defa* * *разг.çok kez; çoğu defa
См. также в других словарях:
çok yaşayan bilmez, çok gezen bilir — çok gezen, çok yer gören çok şey öğrenir; çok yaşayan, çok okuyan onun bildiklerini bilemez anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
Çok Filim Hareketler Bunlar — Theatrical poster Directed by Ozan Açıktan Produced by Yılmaz Erdoğan Necati Akpınar … Wikipedia
Çok Güzel Hareketler Bunlar — (These Are Very Good Movements), which s first episode published in 7 May 2008 on Kanal D, is an entertainment program. In Yilmaz Erdogan s management, BKM Mutfak players takes the stage and to give an active role to the audience, they let… … Wikipedia
Çokərə — is a village in the municipality of Qosmalyan in the Lerik Rayon of Azerbaijan.[1] References ^ Belediyye Informasiya Sistemi … Wikipedia
çok bilen çok yanılır — çok bildiği için kendine güvenen kişi, bilmediği şeylere de karışır ve bunlarda yanılır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
COK — could refer to:* Cook Islands * The IATA code for Cochin International Airport *Compassion Over Killing, the animal rights group *Champions of Krynn, a Gold Box game *The Call of Ktulu, a song by thrash metal band, Metallica *Center for Offentlig … Wikipedia
COK — steht für: Cookinseln (Landescode nach ISO 3166 1, olympisches Mannschaftskürzel und NATO Ländercode) Flughafen Kochi (Indien) im indischen Bundesstaat Kerala (IATA Code) Diese Seite ist eine Begriffsklärung zur Unterscheidung m … Deutsch Wikipedia
Cok — Cok, seine Sorte Toiöl, s.d … Pierer's Universal-Lexikon
çok el ya yağmaya ya yolmaya — çok kimsenin katılmasıyla yağma ve yolmadan başka bir iş başarılamaz anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
cok — cok, coke → coque … Diccionario panhispánico de dudas
čok — čȍk m <G čòka, N mn čòkovi> DEFINICIJA 1. tehn. dio uređaja za paljenje automobilskog motora; prigušnik 2. specifično suženje promjera na kraju cijevi sačmarica radi gušćeg posipa sačmenog snopa ETIMOLOGIJA engl. choke … Hrvatski jezični portal