anlaşma
1anlaşma — is. 1) Anlaşmak işi 2) Devletler arası siyasal, ekonomik, kültürel vb. alanlarda yapılan uzlaşma ve bu uzlaşmanın tespit edildiği belge, uyuşma, itilaf, antant Kültür anlaşması. 3) Sözleşme Birleşik Sözler çerçeve anlaşma centilmenlik anlaşması… …
2anlaşma yapılmak — anlaşma belgesi düzenlenip imzalanmak İki komutan arasında o gün gizli bir anlaşma yapıldığı söylentisi çıkmıştı. H. Taner …
3anlaşma — «Anlaşmaq»dan f. is. Sülhü möhkəmləndirmək üçün bütün imkanlardan istifadə edilir, dövlətlər arasında səmimi anlaşmaya və xeyirxah münasibətlər yaranmasına çalışılır …
4çerçeve anlaşma — is., top. b. Hükûmet ile sendika ve işverenler arasında toplu sözleşme öncesinde varılan ön anlaşma …
5diyalog kurmak — anlaşma ve uyum sağlayacak yolda karşılıklı konuşmak Kendisiyle diyalog kuramamaktan yakındığımız insan, bazen en yakın çevremizden olabilir. H. Taner …
6AKD — Anlaşma. Sözleşme. * Düğümleme. Düğümlenme. Bağ bağlama. Bağlanma.* Huk: Nikâh, hibe, vasiyet, bey u şirâ gibi şer î bir muameleyi iki tarafın iltizam ve taahhüd etmeleridir, icab ile kabulün irtibatından ibarettir. Böyle bir muameleye mün akid… …
7KAVL — Anlaşma. Sözleşme. * Konuşulan söz. Söz cümlesi. * İtikad, delâlet. * Tarif. * İlham …
8MUKAVELENAME — Anlaşma yazılı olan kâğıt. Mukavele yapılan kâğıt …
9MÜ'TEMER — Anlaşma için yapılan toplantı. Kongre …
10ZİMMÎ — Anlaşma ile İslâm diyarında yaşaması kabul edilmiş, hayatı hıfzedilen gayr ı müslim. Ehl i zimmet.(Kâfir eğer zimmî olsa veya musalaha etse hakk ı hayatı var diye usul ü şeriatın bir düsturudur. Hem Mezheb i Hanefiyede, ehl i zimmeden olan bir… …