-
1 взыскивать
sorumlu tutmak,ödetmek; cezalandırmak* * *1) ödetmekвзы́скивать долг — borcunu ödetmek / ödettirmek
2) ( подвергать наказанию) cezalandırmak; sorumlu tutmak ( привлекать к ответственности)••не взыщи́! — kusura bakma!
-
2 каяться
несов.; сов. - пока́яться( признаваться) (kusurunu) itiraf etmekка́юсь, винова́т! — kusura bakma(yın), kabahat bende!
См. также в других словарях:
kusura bakmamak (veya kalmamak) — hoş görmek Kusura bakma, hatırını soramadım. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
mazur görmek — kusura bakmamak, hoş görmek, bağışlamak, affetmek Büyük işler deruhte etmemiş insanların, bu husustaki tereddütlerini mazur görmelidir. Atatürk … Çağatay Osmanlı Sözlük
Sezen Aksu — (2009) Sezen Aksu (* 13. Juli 1954 in Sarayköy, Denizli als Fatma Sezen Yıldırım) ist eine bedeutende türkische Pop Sängerin und Komponistin. Ihr Beiname ist Minik Serçe (dt. Kleiner Spatz). I … Deutsch Wikipedia
aksi — sf. 1) Ters, zıt, karşıt, olumsuz, menfi Salıncağın ipini sallandığı istikametin aksine çekti. O. C. Kaygılı 2) Uygun olmayan Kusura bakma abla! Aksi zamana rastladı. Gazozları yetiştiremedik. A. K. Tecer 3) İnatçı, hırçın, huysuz Ben bu aşçı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
benbenci — sf. Kendini çok öven, hep kendinden söz eden, kibirli, gururlu Hiç benbenci olamadım şu dünyada. Olmalıyım. Hiç kusura bakmadım. Bakmalıyım. N. Meriç … Çağatay Osmanlı Sözlük
dağdan inme — is. Dağ adamı Kusura bakmayınız, dağdan inmedir o, ne yol bilir ne yordam! A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük