Перевод: с русского на все языки

со всех языков на русский

Şimdiden

  • 1 сейчас

    1) şimdi; bugün, halen, şu anda

    он никогда́ так / сто́лько не рабо́тал, как сейча́с — şimdiki bugünkü kadar hiç çalışmamıştı

    сейча́с я за́нят — şimdi meşgulüm / işim var

    он уже́ сейча́с заяви́л об э́том — bunu daha şimdiden söyledi

    2) (только что, недавно) demin

    он то́лько сейча́с был здесь — demin buradaydı

    3) ( скоро) birazdan

    я сейча́с приду́ — birazdan gelirim

    по́езд сейча́с отхо́дит! — tren kalkmak üzere!

    4) в соч. ( немедленно) hemen, derhal

    сейча́с же — şimdiden tezi yok, hemencecik, o saat

    сейча́с же за две́рью — kapının hemen arkasında

    ••

    как сейча́с по́мню — şimdiki gibi hatırlarım hatırımda

    Русско-турецкий словарь > сейчас

  • 2 предвидеть

    уже́ сейча́с предви́деть бу́дущее — şimdiden geleceği / ileriyi görmek

    нау́чно предви́деть бу́дущее — geleceği bilimsel olarak önceden görmek

    Русско-турецкий словарь > предвидеть

  • 3 уже

    artık
    * * *
    I уж`е

    уже (наступи́ло) ле́то — artık yaz geldi

    он уже не ребёнок / не ма́ленький — çocuk değildir artık

    наве́рно, уже у́тро — sabah oldu galiba

    си́лы у него́ уже бы́ли не те (что ра́ньше) — eski gücü kalmamıştı

    2) daha

    уже сейча́с / тепе́рь — daha şimdiden / bugünden

    уже с пе́рвого дня — daha ilk günden beri

    уже на пе́рвой мину́те (матча и т. п.)daha birinci dakika dolmadan

    II `уже
    сравн. ст. от узкий daha dar

    Русско-турецкий словарь > уже

См. также в других словарях:

  • şimdiden — zf. İçinde bulunduğumuz zamandan başlayarak Şimdiden sonra bol bol görüşürüz, tavla atarız beyefendi... S. F. Abasıyanık Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller şimdiden tezi yok …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şimdiden tezi yok — vakit geçirmeden, hemen şimdi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Qaraei — Infobox Ethnic group http://www.rugreview.com/or95k1.jpg] caption = A Qaraei man group = Qaraei pop = ca. ? region1 = flagcountry|Iran pop1 = ? (est. ? of total) ref1 = region2 = flagcountry|Azerbaijan pop2 = ? ref2 = region3 = flagcountry|Turkey …   Wikipedia

  • Khatchig Mouradian — is a journalist, writer and translator born in Lebanon on August 22, 1977. He was an editor of the Lebanese Armenian daily newspaper Aztag from 2000 to 2007, when he moved to Boston and became the editor of the [http://www.armenianweekly.com… …   Wikipedia

  • doğru — sf. 1) Bir ucundan öbür ucuna kadar yönü değişmeyen, eğri ve çarpık karşıtı 2) Gerçek, yalan olmayan Doğru haber. 3) Akla, mantığa, gerçeğe veya kurala uygun Bunları sana şimdiden söylemek daha doğrudur. A. Gündüz 4) is. Gerçek, hakikat Söyleyin… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • elektrik — is., ği, fiz., Fr. électrique 1) Maddenin elektron, pozitron, proton vb. parçacıklarının hareketleriyle ortaya çıkan enerji türü 2) Bu enerjinin gündelik hayatta kullanılan biçimi 3) Bu enerjiden elde edilen aydınlanma 4) Fiziğin, bu enerji ile… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • er geç — zf. Erken veya geç, her ne vakit olsa, sonunda, önünde sonunda Ortada şimdiden kırılmış dökülmüş şey yok. Er geç nasıl olsa aralarını bulurum. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kısmet — is., Ar. ḳismet 1) Tanrı nın her kişiye uygun gördüğü yaşama durumu, nasip 2) Evlenme talihi Aslında kendi de şimdiye kadar bütün kısmetleri tepti. H. E. Adıvar 3) Olayların kötü sonuçlarını tevekkülle karşılama durumu 4) Talih, kader, şans 5)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • plan — is., Fr. plan 1) Bir işin, bir eserin gerçekleştirilmesi için uyulması tasarlanan düzen Turist akınını karşılamak için şimdiden bir plan yapmışlar. H. Taner 2) Bir şehrin, bir yapının, bir makinenin çeşitli bölümlerini gösteren çizim O tarihte… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • utanmak — nsz 1) Onursuz sayılacak veya gülünç olacak bir duruma düşmekten üzüntü duymak, korkmak, mahcup olmak Düğün sofrasında kendisinden başka böyle çatal tutanı göremeyince pek utandı. A. Gündüz 2) den Sıkılmak Hayır, edebiyattan değil, karşısında… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • uygulamak — i 1) Kuramsal bir bilgiyi, ilkeyi, düşünceyi herhangi bir alanda hayata geçirmek, tatbik etmek Bu yeni yaşam üslubunu şimdiden uygulamak için somut eylemlere geçiyorlar. H. Taner 2) i, e Üst üste getirmek, üstüne koymak, tatbik etmek İki üçgeni… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»