ölmek
1ölmek — I, 15, 38, 41, 54, 115, 228; II I, 47 …
2ölmek — nsz, ür 1) Yaşamaz olmak, hayatı sona ermek, can vermek 2) Bitki, solmak Bu çiçekler dayanmaz, çabuk ölür. 3) mec. Bazı sebeplerle çok sıkıntı veya acı çekmek 4) mec. Değerini, geçerliğini, gücünü yitirmek, kullanılmamak Bu usul öldü artık.… …
3ölmek var, dönmek yok! — neye mal olursa olsun bu iş yapılacak, yapılmasından kaçınılmayacak anlamında kullanılan bir söz Bu defa artık ölmek var, dönmek yoktur. R. N. Güntekin …
4eceliyle ölmek — olağan sayılan herhangi bir biçimde ölmek …
5öl dediği yerde ölmek, kal dediği yerde kalmak — (birinin) onun sözünden çıkmamak …
6kahrından ölmek — 1) çok üzülmek 2) aşırı üzüntü, ölümüne neden olmak …
7açlıktan ölmek — dayanılmaz derecede acıkmak, çok acıkmak …
8aç gezmektense tok ölmek yeğdir — yoksulluk ölümden de beterdir anlamında kullanılan bir söz …
9borcun iyisi vermek, derdin iyisi ölmek — borçlu ve dertli bir biçimde yaşanılmaz; borçtan kurtulmanın yolu onu vermek, onulmaz dertten kurtulmanın çıkar yolu ise ölmektir anlamında kullanılan bir söz …
10can çekişmektense ölmek yeğdir — bir işte çeşitli sıkıntı ve üzüntülerle karşılaşıp olağanüstü gayret harcamaktansa o işten vazgeçmek daha iyidir anlamında kullanılan bir söz …