ölmek
111ahireti boylamak — tkz. ölmek …
112cartayı çekmek — argo ölmek …
113cavlağı çekmek — argo ölmek Ne olacak a canım, hepimiz de ya bir kaza neticesinde veyahut kazasız olarak cavlağı çekeceğiz. Halikarnas Balıkçısı …
114cızlamı çekmek (veya cızlam etmek) — 1) kaçmak, savuşup gitmek 2) argo ölmek Adam bir hafta içinde cızlamı çekerse, hiç günahım yokken adım kötüye çıkar. T. Yücel …
115çıngırağı çekmek — argo ölmek …
116dul kalmak — kadın veya erkeğin eşi ölmek Hatice Hanım pek genç dul kalmış zengin bir hanımcağızdı. Ö. Seyfettin …
117duvağına doymamak — yeni gelinken ölmek veya kocasından ayrılmak …
118fücceten gitmek — ansızın ölmek …
119geberip gitmek — istenmedik bir biçimde ve beklenmedik bir zamanda ölmek Biz geberip gitsek yüz sene sonra evlat ve ahbabımızdan bu parayı tahsil ederler. R. N. Güntekin …
120göç etmek (veya eylemek) — 1) oturduğu yerden başka bir yere gidip yerleşmek, göçmek Kalktı göç eyledi Afşar elleri. Dadaloğlu 2) mec. ölmek …