-
1 завизжать
çığlık koparmak* * *сов.keskin bir çığlık koparmak; feryada başlamak -
2 вскрикивать
-
3 визг
keskin çığlık* * *мkeskin çığlık; cıyak cıyak bağırma -
4 вопль
-
5 вблизи
yakında; yanında,yakınında* * *1) нареч. yakın bir yerde, yakındaвблизи́ разда́лся крик — yakında bir çığlık koptu
е́сли посмотре́ть вблизи́... — yakından bakılsa...
2) предлог yanında, yakınındaвблизи́ до́ма — evin yakınında
-
6 взвизгнуть
-
7 вскрикнуть
-
8 душераздирающий
canhıraş; yürekler paralayıcıдушераздира́ющий крик — canhıraş bir çığlık / feryat
-
9 испускать
несов.; сов. - испусти́тьиспуска́ть арома́т — güzel bir koku yaymak / neşretmek
испусти́ть вопль — acı bir çığlık atmak
испусти́ть вои́нственный клич — bir savaş narası koyuvermek
••испусти́ть дух / после́дний вздох — son soluğunu vermek; can vermek
-
10 крик
м1) bağırtı; bağırış; nara; yaygara ( громкий); çığlık; feryat (-dı) ( пронзительный); viyaklama ( грудного младенца)послы́шался же́нский крик — bir kadın çığlığı duyuldu
ребя́та с криком разбежа́лись — çocuklar bağırışarak kaçıştılar
2) (животных, птиц) ötüş; ses; bağırtaкрик совы́ — baykuş ötüşü / sesi
••после́дний крик мо́ды — son moda
подня́ть крик — yaygarayı basmak / koparmak
криком крича́ть — bağırtısı göğe çıkmak
-
11 отчаянный
1) врз umutsuzотча́янное положе́ние — umutsuz / çaresiz durum
отча́янное сопротивле́ние — mezbuhane bir karşı koyma
отча́янный взор — umutsuzluk dolu bir bakış
отча́янный крик — canhıraş bir çığlık
2) разг. ( безрассудно смелый) atılgan, serbazотча́янный посту́пок — atılganca davranış
3) разг. müptelasıотча́янный картёжник — kumar müptelası
-
12 пронзительный
-
13 раздирающий
yürekler paralayıcı, canhıraşраздира́ющий вопль — yürekler paralayıcı bir çığlık
-
14 разрывать
I несов.; сов. - разорва́ть1) yırtmak; koparmakразорва́ть конве́рт (вскрыть) — zarfı yırtmak
разорва́ть верёвку — ipi koparmak
разорва́ть что-л. на куски́ — (yırtarak) parça parça etmek
2) перен. kırmakразорва́ть це́пи ра́бства — esaret zincirlerini kırmak
3) перен. yırtmakкрик, разорва́вший тишину́ но́чи — gecenin sessizliğini yırtan / parçalayan çığlık
4) ( растерзать - о животных) paralamak5) в соч.котёл разорва́ло — kazan patlayıp paramparça oldu
6) перен. (связи, отношения) kesmekII несов.; сов. - разры́ть, разг.разры́ть все бума́ги на столе́ — masa üstündeki tüm kağıtları darmadağın etmek
-
15 сбегаться
несов.; сов. - сбежа́тьсяkoşuşmak, üşüşmekсбежа́ться на крик — çığlık üzerine koşuşmak
сбежа́ться на ме́сто происше́ствия — olay yerine üşüşmek
-
16 тихо
yavaş sesle,yavaşça* * *1) нареч. yavaş / alçak sesle, yavaş; yavaşça, yavaştan, usul(dan); gürültü etmeden ( без шума)говори́ли ти́хо — yavaş / alçak sesle konuşuluyordu
говори́ ти́хо, не кричи́! — yavaş konuş, bağırma!
он ти́хо спроси́л... — yavaşça / yavaştan sordu
я ти́хо постуча́л в дверь — yavaşça kapıyı çaldım
"Олег!"- ти́хо окли́кнул я — "Oleg" diye hafifçe seslendim
он ти́хо сви́стнул — usuldan bir ıslık çaldı
ти́хо ка́пала вода́ — su tıp tıp damlıyordu
он ти́хо вскри́кнул и упа́л на́взничь — boğuk bir çığlık atarak arka üstü düştü
дверь ти́хо откры́лась — kapı yavaşça açıldı
2) нареч. ağır, yavaşмаши́на шла ти́хо — araba yavaş gidiyordu
3) безл., → сказ. sessiz(dir)круго́м ти́хо — etraf sessiz
в до́ме бы́ло соверше́нно ти́хо — evde tıs yoktu
4) безл., → сказ. sakin(dir)сего́дня ти́хо — bugün hava sakin
на мо́ре ти́хо — deniz sakin / durgun
-
17 ужасающий
korkunç* * *dehşet verici, korkunçприня́ть ужаса́ющие разме́ры — dehşet verici boyutlara ulaşmak
ужаса́ющий крик — korkunç / tüyler ürpertici bir çığlık
-
18 фальшиво
yapmacık / cali bir tarzda; riyakârca, ikiyüzlülükle ( лицемерно)она́ фальши́во вскри́кнула — yapmacık bir çığlık kopardı
он пел фальши́во — okurken falso yapıyordu
См. также в других словарях:
çığlık — is., ğı Acı, ince ve keskin ses, feryat, figan İki kardeş güzel güzel oynarken ne oldu ise birdenbire bir ağlama, bir çığlık başladı. M. Ş. Esendal Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
çiğlik — is., ği 1) Çiğ olma durumu 2) mec. Kaba, yersiz, yakışıksız davranış O gece de böyle bir şeyi bütün çiğliği ve çıplaklığıyla gördüğüm bir geceydi. R. N. Güntekin Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller çiğlik etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
çığlık çığlığa — zf. Çığlık atarak, bağırıp çağırarak Büyük abla, kapının yanındaki iskemlenin üstünden fesimi aldığımı görünce çığlık çığlığa beni azarlamaya başladı. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
çığlık atmak (veya koparmak veya basmak) — kulak tırmalayıcı korkunç sesler çıkararak acı acı bağırmak Bir gün işte bu çalgı çalınırken küçük kız olanca kuvveti ile tepinmeye, çığlık basmaya başlamıştır. H. E. Adıvar Martılar acı çığlıklar atarak birbirlerinin ağzından balık kapıyorlar. H … Çağatay Osmanlı Sözlük
çiğlik etmek — ters veya yersiz bir davranışta bulunmak Etrafını saranla, çiğlik ettin, adam sana vereceğini vermiş, daha ne versin, dediler. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
vaveyla koparmak — çığlık atmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
feryadı basmak — çığlık koparmak, yüksek sesle haykırmaya başlamak Oradan küçücük bir fakir çocuk gibi feryadı bastığını işitirsiniz. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
FECACE (FİCÂCE) — Çiğlik, hamlık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
VAVEYLA — Çığlık, yaygara, feryat. * Eyvah, yazık gibi üzüntü ifadeleri … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ÜVEYL — Çığlık, vâveyl … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Asya (1994) — Infobox Album Name = Asya (1994) Type = Studio Artist = Asya Released = 1994 Recorded = Genre = Length = Label = Yaşar Plak Producer = Reviews = Last album = This album = Asya (1994) (1994) Next album = Asya (1996) (1996)Asya (1994) is the name… … Wikipedia